Zorunlu Trafik Sigortasında Devrim Gibi Değişiklikler: 2026’da Sistem Baştan Aşağı Yenileniyor
Türkiye’de milyonlarca sürücüyü ve araç sahibini doğrudan ilgilendiren zorunlu trafik sigortası sisteminde, adalet ve risk değerlendirmesi odaklı köklü bir reform kapıda. Sigorta Bilgi Merkezi (SBM) tarafından her ay güncellenen prim tarifeleri, bu ay açıklandığı şekliyle, özellikle büyük şehirlerde ve ticari araçlarda rekor seviyelere ulaşırken, 2026 yılında yürürlüğe girecek yeni düzenlemeler ise sistemin mantığını temelden değiştirecek nitelikte.
İstanbul’da Primler Zirvede: Trafiğe Çıkmak İçin 15 Bin TL Şart
Sigorta Bilgi Merkezi’nin Nisan ayı verileri, risk primlerinin boyutunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Örneğin, Türkiye’nin en yoğun trafiğine sahip İstanbul’da, aracını 4. basamaktan sigortalatmak isteyen bir sürücünün ödemesi gereken prim tutarı 15 bin 60 Türk Lirası olarak belirlenmiş durumda. Bu rakam, sürücünün aracını trafiğe çıkarabilmesi için önündeki zorunlu bir eşik. Zorunlu trafik sigortası olmadan yola çıkmanın cezası ise ağır: hem ciddi bir para cezası hem de aracın trafikten men edilerek bağlanması işlemi uygulanıyor.
Primlerdeki en çarpıcı fark, sürücü profiline göre ortaya çıkıyor. İçten yanmalı motora sahip binek otomobillerde, risksiz (0-1. basamak) bir sürücü ile riskli (7-8. basamak) bir sürücü arasındaki prim farkı yaklaşık %500 seviyesine ulaşıyor. Bu da, kaza geçmişi olan sürücülerin, olmayanlara kıyasla beş kat daha fazla prim ödemek zorunda kalabileceği anlamına geliyor.
Ticari Araçlarda Primler Rekor Kırıyor: Otobüs Sigortası 290 Bin TL’yi Aştı
Bireysel araç sahiplerini zorlayan prim artışları, ticari araçlar söz konusu olduğunda katlanarak artıyor. Özellikle taksiler için belirlenen primler çok daha yüksek seviyelerde seyrederken, kamu taşımacılığının bel kemiği olan otobüslerde durum daha da vahim. Sigorta Bilgi Merkezi verilerine göre, 31 koltuk ve üzeri bir otobüsü, İstanbul’da 0. basamaktan (en risksiz) sigortalatmanın maliyeti tam 290.969 Türk Lirası olarak açıklandı. Bu rekor seviye, işletmelerin maliyet yapılarını doğrudan etkileyecek boyutta.
Devrim Niteliğinde Değişiklik: “Yeni Araç, Yeni Şans” Dönemi Bitiyor
Mevcut sistemde en çok eleştirilen konulardan biri, yeni araç alımında yaşanan basamak sıfırlamasıydı. Bu uygulamaya göre, sürücü daha önceki aracında kazasız geçen yıllar sonunda 8. basamağa (en risksiz) ulaşmış olsa bile, yeni bir araç aldığında zorunlu trafik sigortasına 4. basamaktan başlamak zorundaydı. Bu durum, uzun yıllar kazasız araç kullanan sürücüleri cezalandırırken, kaza geçmişi yoğun olan ve düşük basamaklarda bulunan sürücülerin yeni araç aldıklarında daha düşük prim ödemelerine olanak tanıyor, adeta onları avantajlı hale getiriyordu.
İşte 2026 yılında hayata geçecek yeni sistem, bu adaletsizliği kökünden ortadan kaldırmayı hedefliyor. Yeni düzenlemeye göre:
- Sürücü hangi basamaktaysa, yeni aldığı aracı da aynı basamaktan sigortalatacak. Yani 8. basamaktaki örnek sürücümüz, yeni aracının sigortasına da 8. basamaktan, düşük primle başlayabilecek.
- Benzer şekilde, kaza geçmişi fazla olan ve 1. basamakta bulunan bir sürücü de yeni aracını 1. basamaktan sigortalatmak durumunda kalacak. Artık yeni araç, risk profili için bir “kaçış” veya “sıfırlanma” yolu olmayacak.
- Mevcut aracını satıp yenisini alan sürücüler için ise sistem değişmeyecek; basamakları olduğu gibi devam edecek.
Bu değişiklik, sürücüye odaklı bir risk yönetimi anlayışının temellerini atıyor. Risk, artık araca değil, direksiyon başındaki kişiye bağlı olarak değerlendirilecek.
Erken Poliçe Yenileme Tuzağı Kapatılıyor
Mevcut uygulamadaki bir başka istismar kapısı da erken poliçe yenileme durumuydu. Sürücüler, poliçelerini vadesinden önce yenilettiklerinde, yeni poliçe devreye girinceye kadar geçen ara dönemde kaza yapsalar bile, bu kaza bir sonraki yılın basamağını etkilemiyordu. Bu, özellikle basamağı düşük olan sürücülerin, poliçe yenileme zamanı yaklaştığında “kazayı göze alarak” daha agresif kullanım sergilemesine neden olabiliyordu.
2026’dan itibaren bu boşluk da kapatılıyor. Yeni düzenlemeye göre:
- Erken yenileme yapıldıktan sonra, yeni poliçe aktif olana kadar geçen sürede kaza yapılırsa,
- Bir sonraki yıl poliçe yenilendiğinde, sürücünün basamağı bir kademe düşürülecek.
Bu madde, açıkça, kaza yapan sürücünün hiçbir şekilde ödüllendirilmemesi prensibini getiriyor ve zamanlama oyunlarıyla sistemin delinmesini engellemeyi amaçlıyor.
Sonuç: Daha Adil, Daha Şeffaf ve Sürücü Odaklı Bir Sistem Geliyor
Sigorta Bilgi Merkezi’nin yayınladığı yeni genelge ve 2026’da yürürlüğe girecek kurallar, zorunlu trafik sigortası sistemini daha adil, şeffaf ve sürücü davranışına dayalı bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor. Uzun yıllardır eleştirilen “kazasız sürücünün cezalandırılması” ve “riskli sürücünün avantajlı konuma geçebilmesi” gibi çarpıklıklar tarihe karışacak. 1 Ocak 2026 tarihi, Türkiye’deki trafik sigortacılığı için bir milat olacak. Sürücüler, artık geçmişte yaptıkları her kazanın ve gösterdikleri her dikkatli davranışın, risk profillerinde doğrudan ve kalıcı bir karşılığı olacağını bilerek hareket edecek. Bu da, uzun vadede hem daha güvenli bir trafik ortamının hem de riski doğru fiyatlandıran bir sigorta sisteminin önünü açabilir.